Ceren Moray Kimdir? Nerelidir? Yaşı Kaç? Hangi Dizilerde Oynadı?
Ceren Moray Brun, 5 Haziran 1985 tarihinde Diyarbakır’da doğmuştur. Türk dizi ve sinema oyuncusudur.
Adı: Ceren Moray Brun
Doğum Tarihi: 05 Haziran 1985
Doğum Yeri: Diyarbakır
Boyu: 1.60 m.
Kilosu: 42 kilo
Burcu: İkizler
Göz Rengi: Kahverengi
Annesi: Hülya Moray
Babası: Celal Moray
Kardeşleri: Tek çocuk
Eşi: Nico Brun
Instagram: https://www.instagram.com/sevdahanimmm/?hl=tr
Ailesi: Annesi Hülya Moray, babası Celal Moray’dır. Memur bir ailenin tek çocuğudur.
Çocukluk yılları: Aslen Diyarbakırlıdır. Doğumundan birkaç yıl sonra ailesi ile birlikte İstanbul’a taşınmış ve burada büyümüştür.
Eğitim hayatı: Haliç Üniversitesi Konservatuarı Tiyatro Bölümü’nü bitirdi.
Oyunculuğa ilk adım: Başrollerinde Levent Üzümcü ve Müjde Ar gibi isimlerin bulunduğu Serseri Aşıklar dizisi ile ilk oyunculuk deneyimini yaşayan Ceren Moray, 2007-2010 yılları arasında yayınlanan bir dönemin fenomen dizisi Kavak Yelleri ile tanınmıştır.
Hangi proje ile parladı? ‘O Hayat Benim’ dizisinde ki Efsun karakteri ile geniş bir hayran kitlesine ulaştı.
Kişilik özellikleri: Kendisini tanımayan birine “Tanısan seversin, birlikte çok eğleniriz bak” diyecek kadar doğal. Özgürlüğünü seviyor, maskülen tarzını da. Olduğu gibi maskesiz yalansız.
Kişisel gelişim: “Aşçılık eğitimi alıyorum. Eşimle birlikte ortak bir şeyler yapmayı düşünüyoruz. Henüz netleşen bir şey yok, sadece boş zamanlarımda kursa gidiyorum.
Stilini nasıl tanımlıyor: “Eklektik diyebilirim. Birçok dönemi, stili kucaklayan bir tarzım olduğunu düşünüyorum. Ama yine de stilime dair ilk etapta söylenebilecek en spesifik şey maskulen olması.”
Sosyal: Boş zamanlarında kitap okumak film izlemek. “ Siyasetle aram iyidir. dört saat boş vaktim varsa yarım saatinde mutlaka haberlere bakarım. “
Düşünce yapısı: “Canım kolay yanmaz ama hassas biriyim. Gerçi artık toplum olarak acının dibinde bir hayat yaşadığımız için neyin acı olup olmadığını kestirmek güç. Biraz da melankolik olduğum söylenebilir her sanatçının depresyonu sevdiği karanlık bir yanı vardır. İnsan yaşlandıkça kendine olan saygısı da artıyor. Daha gençken hep “Yaşım ilerlediğinde her şey daha kötü olacak” diye düşünürdüm ama aksi oldu. Bu sefer de hayatı çok sevmeye başlıyorsun, inandığın şeyler değişiyor. Aileye daha çok inanmaya başlıyorsun. “
Sette nasıl birisi? Değişik ve farklı rolleri seviyor. “ İşin zevkli tarafı da biraz bu zaten; hayatın boyunca yapmayacağın şeyleri yapan birini oynamak müthiş.”
Mutluluk kaynağı: “ Ailem konusunda çok şanslıyım. Günde 7 kere falan konuştuğum bir anne-babam var. Artık gündelik konuların dibine vuruyoruz. Sarhoş olduğumda, canım sıkıldığında, biri canımı çok yaktığında, çok mutlu olduğumda telefona yapışıp onları arıyorum.”
İlk sinema filmi: Kerem Deren / Bi Küçük Eylül Meselesi
Aşk tanımı: “Duygusal eşiği düşük biriyim ama tamamen içgüdüsel bir şekilde, beni ailesi yapan insanların bir gün artık olmayacağı gerçeğini karşıma alıp, kendi ailemi kurma kararı aldım. Aile olmak, evlenmek, çocuk sahibi olmak niyet olarak insanın hep cebinde olsa da gerçekleşmesi için
adım atmak, toplum baskısı dışında biraz biyolojik saat biraz da insanın önlenemez pragmatizminden doğar ya da en azından benim için öyle. Aşka gelince; tahta bir masayla bile aşk yaşayabilirim. Önemli olan biri için ‘hiç yapmam’ diyeceğiniz türden şeyleri yapacak kadar güvenlikli ve aynı anda özgür hissetmek”
Hayata bakışı: Eskiden arkadaşlarımın sevgilileri vardı, sonra evlendiler, sonra çocukları oldu. Şimdi anne-babaları ölüyor. Tabii bunun insanı korkutan bir tarafı da var. Dolayısıyla artık inandığın tek şey sahip olduğun ilişkiler haline geliyor, kaybetmekten korkuyorsun. Biraz endişeli bir yere doğru gitse bile bu da zevkli.”
İş hayatına bakışı: “Kariyerimde hiç güzellikten yürümedim, seksi sıfatına gelirsek kendimi de hiç seksi bulmuyorum”
Kariyer planı: Farklı rollerde yer almak.
Kaygıları: “Geleceğe dair umutlu olmak konusunda endişeliyim. Politik biri olmakla ilgili bir durum değil bu. Toplum ister istemez giderek politize oluyor. Bir de artık 30’lu yaşlardayım haliyle geleceğin için endişeleniyorsun. Ülkede kadın da yok herkes erkekleşti. Geçenlerde mahallemde genç bir çift gördüm. Çocuk kızı tartaklıyor. Sonra saçından tuttu kafasını yere vuracak. Çıktım pencereden “Yeter polis çağıracağım” dedim. Kız bana dönüp “Sen içeri gir, ne karışıyorsun?” dedi. Yani kadınlarda erkek bakış açısını müthiş bir kabullenme var. Bu durum beni ister istemez kaygılandırıyor.”
Kimlere hayranlık duyar? Müşfik Kenter, ‘İnsan ol!’ Müşfik hocamın en büyük ve önemini her geçen gün daha iyi anladığım tavsiyesidir.
Hangi filmden etkilendi? İzlediğim en iyi filmleri son yıllarda gördüm. Relatos Salvajes, Listen to me Marlon, Lobster, Victoria müthiş filmlerdi.
Hangi tür müzik dinlemekten hoşlanır? İçinde bulunduğumuz süreçte kendimi daha dinç hissetmemi sağlayan şeyler dinliyorum. Cem Karaca, Grup Yorum, Nekropsi, The Clash, Selda Bağcan, Ruhi Su, Beastie Boys gibi.
Neye para harcar? “Çanta ve ayakkabı tutkusu, bir klişe olarak herkeste olduğu kadar benim için de akıl almaz boyutlarda gidip geliyor.”
DİZİLERİ
2020- Öğretmen (Zeynep)
2018 Avlu (Azra Kaya)
2014-2017 O Hayat Benim (Efsun)
2012 İşler Güçler (Zehra Cengiz)
2007 Kavak Yelleri (Su)
2007-2008 Doktorlar (Senem)
2005 Nefes Nefese (Ezgi)
2004 Dayı (Simge)
2003 Serseri Aşıklar
FİLMLERİ
2018 Arada
2016 El Değmemiş Aşk (Feryal)
2016 Olaylar Olaylar (Merve)
2015 Yok Artık! (Ebru)
2014 Bi Küçük Eylül Meselesi (Berrak)